Eskişehir EmlakEskişehir EmlakEskişehir EmlakEskişehir EmlakEskişehir EmlakEskişehir EmlakEskişehir EmlakEskişehir EmlakEskişehir EmlakEskişehir EmlakEskişehir EmlakEskişehir EmlakEskişehir EmlakEskişehir EmlakEskişehir EmlakEskişehir EmlakEskişehir EmlakEskişehir EmlakEskişehir EmlakEskişehir Emlak

DUK YENGEMİN SEX MACERALARI

Standart Dul Yengemin sex maceraları_4

 
En Ateşli Sex İçin Arayın 004456018333
iddaa tahminleri iddaa forum, banko maçlar, nba tahminleri
Bundan tam 3 ay önce asker arkadaşım Soner, bizim evde kalmaya gelmişti. Evde yalnız ikimiz varken, yengem tualetinin bozulduğunu ve aksam bizde kalmak istediğni söyledi. Soner ile ben yengemi sarhoş edip sikmiştik. İşin en güzel yanı hiçbir şey hatırlamıyor olmasıydı. Fakat yengemi sikerken, konuşturmuştuk ve yengemi sikenlerin kabarık listesini öğrenmiştim. Artık yengemi takibe almıştım çünkü ne kadar çok tanıdık insanla beraber sikiştiğini biliyordum. Meğersen yengemi iş yerinde çalışan iş arkadaşları, patronu ve mahalledeki komsularla gençler herkes sikiyormus.
Yengem ve ben yazlığa gidecektik. Yazlığımız Trakya taraflarında kalıyordu. Denize kıyısı olan bir yer. Bizim aile ise gelmek istemedi yengem ile ben tek başımızı gidip eğlencektik yani sikişicektik. Haha  
Güzel suren 5 saatlik bir yolculuk sonunda Yazlığa varmıştık. Yengem sabah ilk iş, bikini giyinip kendini denize atmıştı. Ben sabah kalktığımda yengeme seslendim ses yoktu. “Denize girmiştir kesin.” Dedim. Kalktım birkaç parça bir şeyler atıştırıp ben de denize doğru yol almaya başladım. 
Denize girdiğimiz yerde 50’li yaşlarında bir adamın kucuk bir barakası vardı. Adamın ismi Bulent herkes ona Bilo dayı diyordu. 3 oğlu ile beraber yasıyordu. Karısı yıllar once vefat etmişti. Bilo dayı kendi hallinde kimseye zararı olmayan bir adamdı ama oğulları tam bir ayyaştı. Her gece içen tiplerdi. 
Barakanın yanındn geçerken Bilo dayıyı gördüm ve selam verdim. Oğullarını sordum, yaşıt olduğumuz için kafa dengim insanlardı. Denize gittiklerini söyledi. “Tamam ben de gidiyorum oraya.” Dedim. Kesinlikle aklım gelen biraz sonra başıma gelecekti.” Eminim bunlar yengemi görünce denize gitmişlerdi, hem de dikizlemek için.” Dedim
Henüz bahar mevsimi olduğu için ne yazlıkta ne de sahilde kimseler yoktu. Bir tek Bilo dayı ve oğulları ile Yazlıktaki bekçi duruyordu.
Sahile indiğimde ise gördüklerimden ağzım yerlere kadar açılmıştı. Kendimi zor toparlayıp saklanabilmiştim. Bilo dayının 3 oğlu birden yengemi denizin içinde araya almış mıncıklıyorlardı. “Oha yenge be bu kadar da orospuluk olmaz.” Dedim kendi kendime söylenerek. Çocuklardan biri yengemin arkasında, diğeri önünde, yengeme sarılmışlar, suyun içinde bir ileri bir geri gidiyorlardı. Yengem zevkten ağzını kapatamıyordu. Diğer boşta bekleyen çocuk yengemi ıslak saçlarından tutup suyun altına kafasını sokmuştu. O da anlaşılan suyunS altında saxo çektiriyordu. 
Ben her şeyi çalılıkların arkasında izlerken, benim yarakta şahlanmıştı. Yengemi suyun içinde sikmekten sıkılmış olmalılar ki, denizden çıktılar. Yengemi dalgnın kıyıya vurduğu yerde yere yatırdılar. Ardından ustundeki ip gibi bikiniyi yırtarcasına soyup çıkarttılar. Yengemi çırılçıplak bıraktıktan sonra sırayla ustune çıkıp sikmeye başladılar. Yengem yerde yarrak yerken bir yandan da gelen dalgalar ustune çapıyordu. 
Yengem, tost yapıp altlı ustlu sikmeye başladılar. 3. Erkek de gelip yengemin boşta kalan ağzını doldurup gitgele başladı. Yengemin ağzına boşalmış olmalı ki bir anda titreyerek kesildi. Yengem çırpınmaya başladı ama çocuk yengemin ağzından hala yarrağını çıkarmamıştı. En son butun döllerini boşaltmış olacak ki, yarrağını yengemin kıpkırmızı olan suratından çektiğinde, çocuğun dölleri yengemin ağzından kumlara döküldü. Yengem büyük bir kısmını yutmuştu tabi. 
Sonra yengemin amını ve götünü haşat eden çocuklar da ayağa kalkıp yengemin ağzının kenarına sürtmeye başladılar. İkisi birden yengemin ağzına soktuğunda, yengemin yanaklarına taşakları çarpıyordu. Yengem ikisine de son bir saxo çektikten sonra, çocukların döllerini bir güzel yuttu.
Ben çalılıkların arkasında saklanıp izlerken, 3’ü birden bir güzel yengemi duzduler. Yengemi acımadan sikiyorlardı. Çocukların üçü birden yengemin butun deliklerini doldurdular. Hızlı hızlı git gel yapıp yengeme pompalıyorlardı. Yengem 3 genç çocuğun yarrağı arasında kalmış resmen zevk içinde çırpınıyordu.
“Orospum benim, nerdeydin be sen bugüne kadar.” Diyordu hepsi birden. “Akşam da yanımıza geliosun ona göre, seni içki masamıza meze edicez. Çıtır fıstığımız olcaksın bizim.”
Yengem ağzını çocuğun yarrağından çekip konuşmaya çalıştı; “Gelirim erkeklerim benim, yeter ki beni si..” diyemeden saxo çektiği çocuk yarrağını yengemin ağzına geri soktu.
“Ağzın doluyken konuşma orospu.” Diyerek güldü.

Yengem hepsini memnun ettikten sonra çocuklar babalarının barakasına geri donduler. Yengem tekrar bikinisi giyinip denize girdi. Hiçbir şey olmamış gibiydi sanki. Yüzmeye devam etti.
Bende 10 dakka bekleyip yengemin yanına yüzmeye gittim. “Erkencisin yenge. Deniz nasıl sıcak mı?” diye sordum.
“Çok güzel çokk.” Dedi zevkle.
Biraz yüzdükten sonra tekrardan yazlığa geldik. Yorulmus ve acıkmıştık. 
“Yenge ben mangal yapalım derim. Balkona çıkıp mangalı hazırlıcam.” Dedim. 
O da. “Tamam, ben de gidip dışarıda odun toplayım.” Diyerek evden dışarı cıktı.
Fakat yengem uzun süre gelmemişti. Bende ateşi çoktan yakmıştım. Yazlıktan ışarı çıktım yengemi etrafta ararken, Yazlık sitemizin bekçisinin arka taraftaki evinden patur kutur sesler geliyordu. Oraya doğru koştum. 
Bizim yazlığın bekçisinin “Oh Oh hadi hadi, yavrum benim.” Diye bağırıyordu.
Evin camları ve kapıları kapalıydı ama içeriden de yengemin sesi geliyordu.
“Ah dur yapma dur. Burda olmaz aksam gelirim yanına, yeğenim bekliyor beni. Lutfen canım. Dur artık.” Diye yengem bizim bekçiye yalvarıyordu.
Bekçi yengemi dinler mi? Tabi ki de hayır. “Beklesin gavat, böyle taş gibi yengesini dışarı yollarsa, böle sikerler işte. Yavrum akşam da sikicem seni. Kimselere çaktırma.”
“Tamam aşkım, erkeğim. Yeter artık bırak beni.” Diye tekrar yalvarıyordu yengem.
“Tamam zaten boşaldım. Git şimdi aksama bekliyorum yavrum. O götünü sikicem senin.” Dedi bekçi.
Ben koşar adımlarla yazlığa döndüm. Evin kapısı birkaç dakika sonra açıldı. Yengemin geldiğini bildiğim için. “Yenge ne odunuydu bu yah, bi turlu gelmek bilmedin. Hayırdır, keser sapıyla odun mu kırıyordun dışarıda.” Dedim imalı bir şekilde.
O da aldırıp cevap vermedi. Getirdiği odunları ateşe ilave olarak atıp, mangal yaptık ve yemeğimizi yedik. Zaten hava iyice kararmıştı. “Yenge ben dışarı çıkacağım. Biraz sahilde turlayıp gelirim ama geç gelirim bayağı sen beni bekleme.” Dedim. 
“Tamam Muratcığım.” Dedi,
Kapıyı çekip çıktım ve yazlığımızın karşısındaki çalılıklarda beklemeye başladım. Yengem nereye gidecekti merak ediyordum. Beklemeye devam ederken, bizim yazlık sitenin bekçisi geldi daha sonra bizim yazlığın kapısını çaldı. Yengemi alıp sahildeki Bilo dayının evine doğru gittiler. Ben de peşlerinden gittim.
Bilo dayının barakasına vardıklarında kapıda bekleyen bir Kartal model araba vardı. İçinde de Bilo dayının oğulları ama Bilo dayı yoktu ve evindeydi büyük ihtimal. Bizim bekçi yengemle beraber arabaya bindi ve arabayla birlikte uzaklaştılar.
Bizim Bilo dayının oğulları hep birlikte bir deniz koyunda içki içerlerdi. Kesin o koya gidip, hem içecekler hem de yengeme koyacaklardı. Çünkü orası gayet ıssız bir yerdi. Hemen yazlığa dönüp arabaya atladım. Arabayı çalıştırır çalıştırmaz yola koyuldum bastım gaza. Belli bir mesafeden sonra yavaşladım çünkü fark edilmek istemiyordum. Belli bir mesafeden sonra da farları kapattım neyse ki ay ışığı vardı. Görebiliyordum karanlıkta. 
Belli bir mesafe yaklaşınca arabayı uygun bir yere saklayarak park ettim. Deniz koyu biraz alçaklarda kalıyordu. Çalılıkların arasından sinsice ilerliyordum. Bir ateş ışığı belirmeye başlamıştı. Anlaşılan ateşi yeni yakıyorlardı. Gittikçe yaklaştım ve arabayı park ettikleri mekanı buldum. 
Arabanın önünde ateş yakmışlar bir ellerinde bira bir ellerinde de sigara alıp içiyorlardı. Bekçi gülerek bir şeyler anlatıyor, belli ki yengemi nasıl sikeceklerini konuşuyorlardı. “Orospu, kaltak vs. vs.” kelimeler geçiyordu. Bilo dayının diğer iki oğlu da gülerek onu dinliyordu. 
Bilo dayının en buyuk oğlu da arabada yengemi sikiyordu. Arabanın açık camlarından çocuğun çıplak götü yengeme pompalarken beli oluyor aşağı yukarı inip kalkıyordu. Yengemn ise sadece bacaklarının silueti belli oluyordu ama arabanın sallantısına ve dışarı yayılan “Oh-Ah” seslerinden neler dündüğü belliydi.
Arabanın sallantısı kesilince Bilo dayının en büyük oğlu kapıyı açıp dışarı çıktı ve şortunu giyip ateşin başına geçti. Ardından bir keyif sigarası yakıp çekmeye başladı. Yengem hala arabadaydı. Bekçi arabaya gidip yengemi dışarı çıkarttı. Yengemin üstünde hiçbir şey yoktu gene çırılçıplaktı. Yengemi kolundan tutan bekçi, ateşin önüne attı; “Hadi oyna, oyna orospu seni. Oyna da iyice azdır erkeklerini bu gece sabaha kadar sikicez. Gırtlağana kadar sokucam yarrağımı yoksa.”
Yengem ateşin karşısında çıplak vücuduyla kıvırmaya başlamıştı. Hiç müzik yoktu. 4 erkek birden azmış bir şekilde yengemin etrafında kudurmuş gibi onu izliyordu. Hepsinin ağzının salyaları akmaya başladı. Yarraklarını çıkartıp avuçlamaya ve yengeme bakıp sıvazlamaya .başladılar.
Yengem ise muhteşem pürüzsüz vücuduyla ateşn ışığını etrafa yansıtıyordu. Harika uzun siyah saçlarını sallayarak dönüyordu. Ben de yengemin kıvrak vücudunu görünce iyice azmıştım artık. Ama izlemekten başka elimden bir şey gelmiyordu.
En son yazlığın bekçisi dayanamadı ve yengemi saçlarını kıvırarak dönerken ayağına çelme takıp, kendi kucağına düşürdü. Yengem kalkmaya çalışdı ama nafile. Bekçi yengemi kucağında sımsıkı tutuyordu. Yengemin taş gibi dimdik göğüslerini avuçlamaya başladı. “Ohh yavru benim. Gel bakalım iyi azdırdın bizi. Bak yarraklar kazık gibi oldu hepsi senin artık.” Dedi ve yengemin ağzına yarrağını sokmaya başladı. 
Yengem bekçinin yarrağını somurarak emiyordu. Buzlu dondurma yalar gibi iştahlıydı. Çocukalar da ayağa kalkıp soyundular. Hepsi bekçinin kucağında saxo çeken yengemin yanına gelip, karıyı avuçlamaya ve okşamaya başladılar. Çocuklar sırayla 31 çekerken, tek tek yengemin amına ve götüne git gel yapıyorlardı. Birkaç tanesi erken boşalmıştı ama yengemi sikme hevesleriyle yarrakları inmek bilmiyordu. Bekçi en sonunda yengemin ağzına hayvan gibi böğürerek boşalmıştı. Yengem butun dölleri yutmuştu.
Yengemin boşta kalan ağzını bir başkası dolduruverdi hemencecik. Bekçi ise ayağa kalkıp keyif sigarası yaktı ve denize doğru yürüdü. Bilo dayının oğulları ise yengemi hunharca sikiyorlardı. Kadına resmen nefes aldırmıyorlardı. 
Bekçi denizden çıkıp geldi. Bir şişe birayı bir dikişte bitiriverdi. Daha sonra yengemin yanına geldi. Çocuklardan biri kenara çekkilince, elindeki bira şişesini yengemin götüne soktu. Yengem bağırmak üzereyken, ağzına tekrar saxo çekmeye başladılar. Yengem acı ve zevk içinde gözleri kaymıştı. 
Çocuklar içki şişelerini ellerine alarak. Hem içiyor hem de yengemin üstüne döküyorlardı. Arada bir yengemin ağzına şişeyi zorla sokup yengemin gırtlağana kadar şişeleri sokup içki içiriyorlard. Yengem artık zorlukla yutkunuyordu ve yavaş yavaş yorulmaya sarhoş olmaya başlamıştı.
Yengem bir sure sonra zaten kendinden geçmişti. Hepsi birlikte yengemi ayıltıp yeniden sikmek için denize taşıdılar. Yengemi gecenin karanlığında denizin dalgaları arasında kıyıda yere yatırıp sikmeye başladılar. Hala arada bir yengemin götüne ve amına şişe sokuyorlardı. Çocuklar iyice kendinden geçmiş yengeme ne kadar acı verdiklerinin farkında değillerdi anlaşılan.
Bekçi biraz daha kendindeydi sarhoş olmasına rağmen. O da yengemi hunharca sikmeye devam ediyordu ama gençlerin fazla ileri gitmesine musade etmiyordu.
Yengemi denizin içinde de tahmini yarım saat siktikten sonra hepsi birden ateşin yanına geldiler. Ateşin yanında yengemi kurumaya bıraktılar kendileri de içki alemine devam ettiler. 
Daha sonra arkadan başka bir arabanın farlarının ışığını gördüm. Araba yanaşarak geldi ve diğer arabanın yanına park etti. Bizimkiler ya fark etmediler ya da umursamadılar ki hiç istiflerini bozmadılar. Ben ise olacakları çok merak ediyordum. Her an kötü bir olay patlak verebilirdi.
Gelenler bizim bekçinin tanıdığı olmalıydı. Bizim bekçi ile selamlaştılar. “Oooo… Şenlik varmış burda.” Dedi arabadan inen iki kişi.
“Nerde kaldınız yahu.” Dedi bizim bekçi istifini bozmadan elinde bira şişeyle. “Haydi buyrun mezemiz hazır ateşin başında sizi bekliyor.” Dedi.
Gelen iki kişi bir çırpıda ustunu soyunup ateşin yanında baygın bekleyen yengeme daldılar. Yengemin tepki veremiyordu baygınlıktan. Adamlar yengem böğürerek sikmeye başladılar. 
Saate baktığımda artık gece 02:00’dı. Ben usulca sahilden uzaklaşarak yukarı arabamı park ettiğim yere gittim. Arabayla eve döndüm ve yazlıkta yengemi beklemeye başladım. Ee er ya da geç yengem eve gelecekti nasıl olsa. Beklemek beni fena azdırmıştı. Bekledikçe yengemin nasıl daha hangi pozisyonlarda hunharca sikildiğini ne tur sex kölesi oyunlarına maruz kaldığını düşünüyordum.
En son gece 04:00’dı. Araba sesleri geliyordu. Benim ışıklarım zaten kapalıydı ve adamlar beni uyuyor biliyordu. Arabalar gitti ve ayak sesleri gelmeye başladı. Ben karanlıkta sesleri dinliyordum.
Kapı açıldı. Gelen buyuk ihtimal bizim yazlığın bekçisiydi. Yengemi yatağına bırakıp evine gidecekti. Merdivenlerden ust kata sessizce çıktılar. Yengemden hiö ses çıkmıyordu. Kesin kendinden geçmişti. Usulca kapıyı araladım. Yengemin odası tam karşımdaydı. Bekçi yengemi yatağa serdikten sonra, yengemin eteğini kaldırıp, kilodunu sıyırdı. Gitmeden önce son bir posta yengeme kendi yatağında götten kayıyordu. 5 dakika da boşaldıktan sonra döllerini peçeteyle silmişti. Sessizce odanın kapısını kapatıp evden dışarı çıktı.
Ben de yatağımdan fırladım ve usulca yengemin odasının kapısını açtım. Yengemin bacakları ayrık yüz üstü yatıyordu. Manzara müthişti. Yengeme yaklaştım. Karıyı gelmeden önce denize sokmuşlar temizlemek için. Mis gibi deniz kokuyordu. Bacaklarının üstünde de kum tanecikleri vardı.
Ben sessizce seslendim;” yengee. Uyuyo musun?” dedim. Cevap yoktuç sadece ağustos böceklerinin vızıltısı. Cır cır cır…
Hemen boxerımı indirdim. Yengemin yattığı yatağa balıklama atlamıştım. Yengemin kilodunu aşağı indirir indirmez, kazık gibi yarrağımı yengemin koca götüne sokmtum. Yengeme deli gibi abanarak sikiyordum. Yengem ise kılını kıpırdatamıyordu hatta kendini hala kumsal da sanıyordu.
“Yeter artık sikmeyi…. Sikmeu. Sikmeyin….” Diyiordu mırıldanarak. “yeterrr…” diyordu inleyerek.
Ben hiç aldırış etmeden sikişe devam ediyordum. Yengemi bu halde bulmuşum siikmeden bırakır mıyım? Hemen yengemi yuzustu yatırdım. Amına girdim. Sımsıcaktı. Gitgel yapmaya başladım. Yengem hala kendinde değildi. Ben gitgel yaptıkça zevk almıyordu ama beni hala fark edememişti. En sonunda dayanamadım ve yengemin içinde patladım. Yengem amıyla yarrağımı vakumlamıştı. Ben se sabah karşı uykusuz kaldığım için yengemin kucağına yığıldım. Ağzım göğüslerine denk gelmişti. Yengemi biraz yaladıktan sonra kilodunu giydirip odama geçtim ve uyudum.
Ertesi gün ben öğle vakti kalkmıştım. Yengem ise öğleden sonra iki de kalkabilmişti. Ve hiçbir şey hatırlamıyordu. Tatile kaldığımız yerden devam ettik. Yengemi birkaç kez daha sikişirken yakaladım ve tatil boyu uykusunda baygıngen her seferinde siktim. 

 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol